Uzmanlar uyardı! İzmir’de meydana gelen sel baskınlarının nedeni yanlış yapılaşma!
Mimar ve Mühendisler Grubu İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi İnşaat Mühendisi Ethem Tatar, İzmir’de meydana gelen sel baskınları ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
2 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ
İzmir’de geçen hafta yaşanan sel felaketinde 2 kişi yaşamını yitirdi, onlarca ev ve iş yerini su bastı, araçlar yollarda mahsur kaldı, çok sayıda hayvan telef oldu. Mimar ve Mühendisler Grubu İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi İnşaat Mühendisi Ethem Tatar, sel felaketinin en önemli nedeni olarak yanlış yapılaşmayı gösterdi. Yaşanan felaketin diğer nedenlerini ise şöyle anlattı:
“İzmir’in en büyük problemi, yapılaşmadan kaynaklanıyor. İzmir’de binalar ‘bitişik nizam’ adı verilen yapılaşma sistemiyle inşa ediliyor. Yani binalar, tren vagonu gibi birbirine bitişik. Mahalleler birbirine bitişik. İzmir’e yağan yağmur, toprak bulamadığı için yollardan akarak, kotu düşük olan binalara, iş yerlerine yöneliyor. Şehrin yapılaşması ‘blok nizam’ olsaydı, bu kadar sıkıntı yaşanmayacaktı. ‘Blok nizam’ olarak adlandırılan bu yapılaşmada, binaların arasının altışar metre açık olması gerekiyor. Yağan yağmur da bu aradaki açık mesafeden akıyor.”
İzmir’de gecekondu sayısının da çok olduğunu hatırlatan Tatar, “Bu gecekonduların düzenlenmesi lazım. Kentte sırt sırta yapılmış gecekondu bölgelerine iyileştirilme yapılması gerekiyor” dedi.
SU TOPRKLA BULUŞMUYOR
Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Helil İnay Kınay ise kentte yeşil alanların azalmasının sele sebep olduğunu ifade etti. Kınay, suyun toprakla buluşamadığını hatırlatarak, “Kentteki yanlış yapılaşma sel felaketinin en önemli nedeni. Yeşil alanların kaybı ve ormansızlaşma gibi faktörler afete ve sele dönüşüyor. İhtiyaç duyulan araziler üzerinde yanlış kentleşme politikaları uygulandı. Alt yapı eksiklikleriyle birleşince, deniz ve toprakla buluşamayan suyun, sele dönüştüğünü görüyoruz” dedi.
İzmir’de sel felaketinin önlenmesi için alınması gereken tedbirler hakkında da bilgi veren Kınay, “Arazinin sağlıklı kullanılmalı. Yeşil alan, tarım alanlarımızın ile su kaynaklarımızı korunmalıyız. Bunların sürdürülebilirliğinin sağlanması, kalite ve miktarının korunması çok önemli. Elbette kentleşme, sanayi ve madencilik gibi faaliyetleri olacak; ancak bunların olumsuz bir duruma dönüşmemesi için doğru mühendislik planlamaları yapılmalı” diye konuştu.