İş yerindeki uygulamalara öfkelenen tır şoförü hiçbir açıklama yapmadan iş yerini terk etti. Bunun üzerine işveren tarafından işçi tazminatsız olarak kovuldu. 9. Hukuk Dairesi tarafından dava hakkında tüm çalışanları ilgilendiren bir karar verildi. Verilen karara ile beraber açıklama yapmadan öfkelenip mesaiyi terk etmek tazminatsız kovulma sebebi sayılacak.
Milyonlarca çalışanı ilgilendiren bir dava gerçekleşti. Çalıştığı yerdeki uygulamalara sinirlenen tır şoförü, açıklama yapmadan iş yerini terk etti. İşvereni tarafından tazminatsız kovulan çalışan daha sonra İş Mahkemesi’ne başvurdu.
Mahkeme kısmen kabul etti
Alacağı olduğu için sözleşmeyi kendisinin fesh ettiğini söyleyen tır şoförü, tüm dini ve milli bayramlarda aralıksız çalışmasına rağmen karşılığının ödenmemesi, sefer priminin sigorta matrahına yansıtılmaması ve en son yaptığı 8 seferinden dolayı adına tahakkuk eden sefer priminden dolayı haksız ve mesnetsiz şekilde borç tahakkuk ettirilmek suretiyle sefer primlerinden kesinti yapıldığını açıkladı.
Çalışan davada 4 bin lira kıdem tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etti. İşveren ise iddiaları yalanladı ve tır şoförünün istifa etmediğini, devamsızlık sebebiyle kovulduğunu söyledi. Mahkeme davanın kısmen kabulüne hükmetti. Bunun üzerine işveren Kararı işveren temyiz edince Yargıtay 9. Hukuk Dairesi harekete geçti.
Mahkeme tarafından tün çalışanları ilgilendiren emsal niteliğindeki kararda şu ifadeler kullanıldı:
“Tarafların açıklamaları ve dosyadaki bilgi ve belgelerden davacı işçinin hiçbir açıklama yapmadan iş yerini terk ettiği eylemli fesih yöntemiyle işi sona erdirdiği görülmektedir. Dairemiz uygulamasına göre işi terk esnasında sözlü veya yazılı olarak belirtilmeyen terk sebebinin makul süre içerisinde açılan dava dilekçesinde açıklanması mümkün ise de yine dairemiz uygulamasına göre fesihten çok sonra açılan davada yapılan izah başlangıçta haklı sebebe dayandırılmayan feshe sonradan haklılık kazandırma çabası olarak değerlendirilmektedir. Somut olay bakımından davacı işçi yazılı ve sözlü hiçbir açıklama yapmadan işi terk etmiş, terk sebebini 6 yıl sonraki dava dilekçesiyle açıklama yoluna gitmiş, bir anlamda başlangıçta haklı sebebe dayandırmadığı feshine sonradan haklılık kazandırmaya çalışmıştır. Feshe ilişkin oluşa göre şartları bulunmayan kıdem tazminatı talebinin reddi yerine kabulü hatalıdır. Mahkeme hükmünün bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.”