Yeni ekonomi politikası: Paran varsa tüket

ÖZEL HABER/ Didar DEMİRCİ

Merkez Bankası’nın, seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma adımları kapsamında aldığı bir dizi karar Resmi Gazete’de yayımlandı. Karara göre, kredi kartı nakit kullanımı ile kredili mevduat hesaplarına uygulanan aylık faiz oranı 2,89’a yükseltildi. Kredi kartı gecikme faizi ise yüzde 2,13 oldu. Taşıt kredilerinde yüzde 3 olan büyüme sınırı da yüzde 2 olarak yeniden belirlendi. İhtiyaç kredilerinde ise yüzde 3 olan büyüme sınırı değişmedi. İhtiyaç ve yatırım kredileri ile deprem bölgesine yönelik krediler sınırlandırma tedbirlerinin dışında tutuldu.

Resmi Gazete’de yayımlanan Tebliğ değişikliğini ele alan Ekonomist Murat Kartalkaya, ekonomideki acı reçetenin uygulamaya girdiğini belirterek, “Paran varsa harcama yapabilirsin devri başladı” dedi.

Faiz artışı tüketimin önüne geçemiyor

Ekonomist Kartalkaya, “Kredi, kredi kartları, kredili mevduat hesapları ve nakit avansta yüzde 50’ye yakın faiz artışı olmuş. Bu seçim öncesine göre de yüzde 100’ün üzerinde bir artış demek. En son ticari faizleri yukarı çektiklerinde, ticari kredi kullanımı bıçak gibi kesildi. Ama bireysel krediler için aynı şeyleri söyleyemeyiz. Faizler yükselse de onlarda aynı oranda kullanım devam etti. Ticari kredi faizleri aşağı yukarı yüzde 25 artarken, bireysel kredilerde yüzde 80 artış olması; kredi kartı ve bireysel kredi kullanımlarının azalmasını sağlayamadı” açıklamasını yaptı. Tüketicinin, bireysel kredilerde ve kredi kartı kullanımında geri kalmadığını dile getiren Kartalkaya, “Çünkü tüketiciler başka türlü çarkı çeviremiyor” dedi.

Türkiye tamamen ithalat ve tüketimle büyümüş

Hükümetin ithalatın önünü kesmek amacıyla faiz artırdığını belirten Kartalkaya, “Zaten Türkiye’nin ilk çeyrek büyümesine bakarsanız, tamamen ithalat ve tüketimle büyümüş. Üretim yok, kamu harcaması yok. Bu tüketimi şimdi düşürmeye çalışıyorlar. Bu vatandaşı ciddi sıkıntıya sokabilir. Kredi kartlarında taksit sayısı azaldı. Taksit yapsalar dahi faiz oranları yüksek. Artık paran varsa harcama yapacaksın dönemindeyiz. Ancak milletin cebinde para yok” sözlerini kaydetti.

Ayrıca Merkez Bankası’nın son zamanlarda çok fazla dolar aldığını ve bunun karşılığında da piyasaya Türk Lirası (TL) verdiğini aktaran Kartalkaya, “Aşağı-yukarı 18-20 milyar dolara yakın Merkez Bankası para topladı. Bu demektir ki o kadar da para sürdü piyasaya. Demek ki ülkede TL bolluğu var. Bu da enflasyona neden olacak. Bu tüketime giderse çarpan etkisi yapacak. Biraz da bunu kontrol altında tutmaya çalışıyor” diye konuştu.

Exit mobile version