Gündem

Yerli Aşıda Son Durum Nedir? Salgına Umut Olacak mı? Prof. Dr. Akdoğan Açıkladı!

Koronavirüs çalışmaları hızla devam ediyor. Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) Başkanı Prof. Dr. Erhan Akdoğan, yerli aşı ve nazal sprey konusuna ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.  Faz3 çalışmaları hızla devam eden yerli aşıya ilişkin Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) Başkanı Prof. Dr. Erhan Akdoğan’ın açıklamasının detayları…

Çalışmalar Devam Ediyor!

Prof. Dr. Akdoğan, “Türkiye’de konusu sağlığın bilim ve teknolojisi olan yegane kuruluştur TÜSEB. Yani bizim konumuz sadece sağlık. Özellikle aşı, ilaç, tıbbi cihaz ve tanı kiti konusunda çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. Biyoteknoloji, kanser, geleneksel ve tamamlayıcı tıp, sağlıkta yapay zeka ve veri araştırmaları, anne çocuk ve ergen sağlığı, kronik hastalıklar ve sağlık kuruluşlarının akreditasyonu konularında ayrı enstitülerimiz var” dedi.

Prof. Dr. Akdoğan, “Tüm dünyada sağlık bilimi ve teknolojileri açısından bir kırılmanın yaşandığı dönem olarak tanımlayabiliriz. TÜSEB de eş zamanlı olarak sağlık bilim ve teknolojileri konusunda pandemide çok önemli katkılarda bulundu. Hem vermiş olduğu proje destekleri, hem bünyesinde yapmış olduğu AR-GE çalışmaları ve özellikle yerli tanı kitimizin ve ventilatörümüzün ticarileştirilmesi ve yaygınlaştırılması noktasında ciddi vazifeler üstlendi” diye konuştu.

Aşı çalışmaları içinde şu anda son aşamaya en yaklaşan çalışmanın Erciyes Üniversitesi’nden Prof. Dr. Aykut Özdarendeli ve ekibi tarafından geliştirilen inaktif Kovid aşısı Turkovac olduğunu belirten Prof. Dr. Akdoğan, yerli aşıda yeni başlatılan Faz 3 çalışması hakkında da şunları söyledi: “Faz 1, Faz 2 çalışmalarını TÜSEB destekledi ama Faz 3 çalışmaları tamamen TÜSEB tarafından gerçekleştiriliyor. Turkovac ile ilgili iki tane Faz 3 çalışması yürütülüyor şu anda. Biri, ‘primer Faz 3’ dediğimiz, hiç aşı olmamış gönüllü vatandaşlara Turkovac uygulanması şeklinde yapılıyor. Bu yılın Haziran ayında Faz 3 başlatıldı. Toplamda 8 bine yakın gönüllüye ulaşılması hedefleniyor. Diğer çalışma ise geçtiğimiz hafta başlatılan iki doz Sinovac aşısı olmuş vatandaşlara üçüncü doz olarak Turkovac veya Sinovac yapılması şeklinde dizayn edilen bir Faz 3 çalışması. Bunda da diğer inaktif aşı ile Turkovac aşısının etkinlik kıyaslamasına dair sonuçar elde edilecek. Bu çalışma için ise 3 bine yakın gönüllüye ulaşılması hedefleniyor. Bu çalışma açık etiketli bir çalışmadır. Yani iki doz Sinovac olup üçüncü doz için bu çalışmaya gönüllü olmak isteyenlere, hangi aşıyı seçmek istediği sorulur ve buna göre tercih şansı verilir. Bunun altını özellikle çizmek istiyorum.

Üçüncü doz yani hatırlatma dozu olarak Turkovac ile Sinovac’ın kıyaslanacağı bu Faz 3 çalışmasının 28 il ve 41 merkezde devam eden bir çalışma olduğunu ve bunun da Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki en büyük klinik araştırma olarak tarihe geçeceğini vurgulayan Prof. Dr. Akdoğan, “Ülkemizin neredeyse tüm sathına yayılmış durumda. Gönüllü olmak isteyen vatandaşlarımız, kendi ilinde çalışma olmasa dahi muhakkak yakın bir ilde bu çalışmaya katılma imkanı bulabilir. e-Nabız ve Alo 184 üzerinden gönüllü olma taleplerini oluşturabilir, randevularını alabilirler. Vatandaşlarımızın 18-59 yaş aralığında olması, daha önce Kovid geçirmemiş olması, 2 doz Sinovac aşısının üzerinden minimum 90 gün, maksimum 270 gün geçmiş olması gerekiyor. Diğer Faz 3 çalışmamız ise yani primer Faz 3 dediğimiz hiç aşı olmayanların Turkovac ile aşılandığı klinik araştırmamız, Türkiye’de 8 merkezde devam ediyor şu anda” şeklinde konuştu.

TÜSEB destekli toplam 7 aşı çalışması olduğunu da söyleyen Prof. Dr. Akdoğan, sözlerini şöyle noktaladı: “2 tanesinde hayvan deneyleri aşaması tamamlanmak üzere. Bir de intranazal sprey aşısı çalışmamız (burun spreyi) vardı. O da çok gerçekten inovatif bir çalışma ve ar-ge çalışması devam ediyor. Biz o çalışmaya TÜSEB olarak özellikle bir ehemmiyet veriyoruz. Çünkü sadece Kovid kullanımı ile sınırlı olmayacak. Birçok avantajı, hem üretim açısından hem kullanım açısından birçok avantajı olacağı için, karşılaşabileceğimiz başka salgınlar için o çalışmaya da ayrı bir ehemmiyet veriyoruz”